Çanakkale'nin tek su kaynağı Atikhisar Barajı su toplama havzasında sürdürülen metalik madencilik faaliyetlerine karşı başlatılan su nöbeti 7. Gününde de devam ediyor.
Çanakkale'nin suyuna, toprağına ve doğal yaşamına sahip çıkmak için başlatılan “Su Nöbeti”e destek her geçen gün büyüyor. Su nöbetinin 7. gününde Adalet Nöbeti Avukatları da Kirazlı-Balaban Mevkiine ziyarette bulundu. İstanbul Barosuna bağlı Adalet Avukatlarına, CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan, Belediye Başkan Yardımcıları İrfan Mutluay ve Rebiye Ünüvar ile Çanakkale Barosu Çevre Komisyonu da eşlik etti. Maden sahasında yapılan inceleme sırasında Başkan Yardımcısı Mutluay, yapılan doğa katliamına ilişkin bilgiler verdi. İncelemenin ardından konuşan İstanbul Barosu Avukatlarından Kemal Aytaç; “Türkiye'nin her yerinde adalet mücadelesini sürdüren avukatlar olarak; belki de şimdiye kadar gündemimize aldığımız, katkıda bulunduğumuz, dayanışma gösterdiğimiz en önemli en temel olaylardan birisi su ve vicdan hürriyeti. Bu ülkede son yıllarda nöbetler çoğaldı. Birçok konuda insanlar nöbete duruyor. Bütün baskılara, zorluklara rağmen insanlar canları ve kanları pahasına nöbetlere duruyorlar. Öncelikle İstanbul'dan Adalet Nöbeti adına gelen avukatlar olarak burada bu mücadeleyi sürdüren su ve vicdan nöbetinin öncülünü yapan tüm dostlarımızı selamlıyoruz ve sizlerle dayanışmak için buradayız. Nerede bir adaletsizlik oluyor ve bizler buna susuyorsak, dün Bergama'da, İstanbul'da Türkiye'nin her yerinde her alanda haksızlığa susuyorsak bu haksızlık bir gün mutlaka bizim kapımızı da çalar. Bu hıyanete, bu ahlaksızlığı mutlaka dur demeliyiz. Bunu Kazdağlarında durduramazsak başka yaşam alanlarımız da yok edilecek. Bu aç gözlülüğün, vahşi kapitalizmin saldırısına karşı her yerde mücadele etmeliyiz. Adalet Nöbetlerini, su ve vicdan nöbetlerini sürdürmek zorundayız” dedi.
İstanbul Barosuna bağlı Adalet Nöbeti Avukatları adına basın açıklaması gerçekleştiren Avukat Selin Nakıpoğlu; “Bizler yaklaşık üç senedir ülkemizde yaşanan adaletsizliklere karşı Adalet Nöbeti tutan avukatlarız. Nöbetimiz kısa sürede İstanbul sınırlarını aştı. İl il dolaşıp adalet talebimizi dile getirdik. Bu süreçte tutuklanan avukat arkadaşlarımız için adalet talebimiz de bütün adaletsizliklere karşı durmak olarak genişledi. İşte bugün buraya Kazdağlarında yaşanan adaletsizliğe tepki göstermek için geldik. Yaşamımızı, geleceğimizi, suyumuzu, ülkemizin akciğerleri olan Kazdağlarının sesi olmak adına buradayız. Kanadalı Alamos Gold isimli şirketi altın için 200 bin ağacımızı, binlerce hayvanın yuvasını, orman ekosistemini katletmiştir. Homeros İlyada'sında ‘bol pınarlı ve vahşi hayvanların anası' diye bahsedilen Kazdağları binlerce senelik mirastır. Ülkemizin akciğeridir. Bugün hala Çanakkale'nin tek içme ve kullanma suyu bu bölgeden temin edilmektedir. Doğamızı, ağacımızı, çiçeğimizi, böceğimizi emperyalist şirketlere ve onun yerli işbirlikçisi açgözlülere peşkeş çektirmeyeceğiz” dedi.
Ağaç kesimlerine değinen Nakıpoğlu; “Tarım Bakanlığı kesilen ağaçların sayısının 13 bin olduğunu iddia etmektedir. Bakana sormak isteriz ki, 13 bin ağaç sizin için ne ifade etmektedir? Bu tam da bahsettiğimiz katliamın itirafıdır. Hepimizin bildiği gibi, orman ekosisteminin oluşması onlarca sene alır. Yokluğu ise en büyük fakirlik demektir. Bugün Kazdağları'nda iki altın madeni faaliyettedir. Faaliyetteki bu işletmeler dışında altın ve gümüş rezervlerine yönelik onlarca şirkete maden arama ruhsatı verildiği bilinmektedir. Bu durum Kazdağı ve yöresindeki ekosistemi, endemik ve nadir bitki türleri ve doğal habitatlarını tehdit etmektedir” şeklinde konuştu.
Açıklamasını sürdüren Nakıpoğlu:” Siyanürle altın çıkarmanın sonuçlarını siz bizden iyi biliyorsunuz. Emperyalistlerin ve işbirlikçilerinin kazanacağı birkaç milyar dolar için siyanürle zehirlenen topraklar yüzlerce yıl temizlenmeyecek. Burada topraklarımızı zehirleyen zihniyet para uğruna dünyayı mahvediyor. İklim değişiyor. Kutuplardaki buzullar eriyor. Deniz seviyesi yükseliyor. Sık sık sel felaketleri yaşıyoruz. Bu paragözleri durduramazsak çocuklarımıza, torunlarımıza yaşayabilecekleri bir dünya kalmayacak. Herkesi buradaki adaletsizliğe karşı çıkmaya çağırıyoruz. Artık burası da bizim adalet nöbeti tutacağımız bir alan. Buradayız. Burada olmaya devam edeceğiz” dedi.
Çanakkale Milletvekili Ceylan ise burada yaptığı konuşmada; “Alamos Gold'un ortağı olduğu Doğu Biga Madencilik 28 Temmuz'da teşvik almaya hak kazandı. Şu anda Çanakkale teşvikler kapsamında ikinci bölge yatırım alanı uygulanması gerekirken, kendisine verilen teşviklerle 5'inci bölgeye verilen izinler verildi. Bu izinler nedir: Normal Çanakkale'de sigorta pirimi desteği 3 ila 5 yıl arasındadır. Burası 5'inci bölgenin desteği olan 7 yıl sigorta pirimi işveren desteği sağlandı. İkinci bölgede olan işletmelere faiz desteği verilmezken buraya faiz desteği veriliyor. Vergi indirimi normalde yüzde 20-25 olması gerekirken, yüzde 80 vergi indirimi yapılıyor. Yatırıma katkı oranı da yüzde 40. Bu kanunun değişikliği yapma yetkisi Cumhurbaşkanına verilmiştir. Bu değişikliği yapan Cumhurbaşkanıdır. Bunu gerekçesi olarak da ülkemizin menfaatleri dışa bağımlılığının azalması, ülkemizi ileriye götürecek teknolojik yatırımlar gibi pek çok gerekçe sayılmıştır. Şu gördüğümüz manzarada ülkemiz açısından nasıl bir katma değer umulmaktadır. Bu çıkarılacak altının yüzde 4'ü ülkemizde kalacak, yüzde 96'sı Kanadalı firma tarafından götürülecektir. Bunun katma değeri nedir. Bunun bize katkısı nedir. Hangi amaçla bu teşvik ikinci bölgeden 5'inci bölgeye alınmıştır?” dedi.