Geriye dönüp baktığımızda; alışkanlıklarımızın, yaşam tarzımızın, önceliklerimizin tamamen değiştiği ve güncellendiği, dünya tarihinde derin bir iz bırakacağı muhakkak bir seneyi bitiriyoruz. 2020’nin ilk başlarında karşılaştığımız deprem ve yangın gibi afetlerin yanı sıra, yılın ilk çeyreğinde ise tüm dünyaya yayılarak pandemi ilan edilen Covid-19 virüsü ile karşı karşıya kaldık. Son derece tehlikeli hatta ölümcül olan bu virüs, yaşantılarımızı da A’dan Z’ye değiştirdi. Sosyal veya kamu hayatı fark etmeksizin, yeni normal denilen bir yaşam tarzına geçiş yaptık. Tokalaşmayı, sarılmayı, bir arada bulunmayı rafa kaldırdık, kendimizi ve sevdiklerimizi korumak adına çoğunluğun evlerinde veya sıkı izolasyon tedbirleriyle geçirdiği yeni bir düzen kurduk. Yüzümüzden maske, gündemimizden sosyal mesafe düşmez oldu. Virüs, tüm dünyada yalnızca insan sağlığını ve sağlık sektörünü değil eğitim, ekonomi, turizm ve sosyal hayat başta olmak üzere tüm alanları da derinden etkiledi.
Tüm dünyanın gündeminde yer alan ve bilim dünyasının da yıl boyunca tedavisine yoğunlaştığı salgın hastalık sürecinin en başından itibaren bizlerin de birinci önceliği halk sağlığı oldu. Çanakkale Belediyesi olarak, yıl boyunca kent genelinde her noktada çalışmalarımızı sürdürdük. Başta cadde ve sokaklarımız, toplu taşıma araçlarımız olmak üzere kentlilerimizin kullandığı tüm ortak alanları dezenfekte ettik. Salgın hastalığın ekonomik yönden etkilediği kentlilerimize yardım eli uzattık. Bu işten en çok etkilenen alanlardan biri eğitimdi; çocuklarımızın uzaktan eğitim sürecinde özellikle ekipman sıkıntısı yaşamaması için çalıştık. Belediyemize ait her türlü ödemede hemşerilerimizi zorlamamak adına çeşitli kolaylıklar sağladık. Bu süreçte sorumluluğu büyük olan Pandemi Hastanemize ekipman desteğimizi eksik etmezken; bize ihtiyaç duyulan her alanda hem kentlilerimiz hem de kentimizdeki diğer kurum ve kuruluşlarla birlik olduk. Bu zorlu günlerde moral olması için kültür ve sanat etkinliklerimizi dijital ortamlarda da devam ettirdik, can dostlarımıza ise daha sıkı sarıldık. Bunlar başta olmak üzere kent genelinde halk sağlığı adına gerçekleştirdiğimiz pek çok çalışmamızı, halen devam eden süreç sebebiyle aralıksız yürütüyoruz.
2020’nin bilançosuna baktığımızda karşılaştığımız bir acı tablo da susuzluk tehlikesi. Kentimizi besleyen Atikhisar Barajı, ne yazık ki kuraklığın eşiğinde. Yıllardır sürdürdüğümüz çevre mücadelelerimizde ifade ettiğimiz üzere; yaşanan orman tahribatları, küresel ısınma ve yağışların giderek azalması gibi aslında hepsi birbirine bağlı olan olgular sebebiyle, ne acıdır ki barajımızda bir seneden az bir süre yetecek kadar suyumuz bulunuyor. Bu nedenle, tüm kentlilerimizin su kullanımında bir damlayı bile israf etmemesini, her alanda tasarruflu davranmasını büyük bir önemle bir kez daha rica ediyorum.
Bu zorlu yılı geride bırakırken, salgın hastalık nedeniyle kaybettiğimiz tüm vatandaşlarımıza rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Ayrıca, aylardır yüzlerinde maske, üzerlerinde tulum, bir nöbetten diğerine koşan, sevdiklerinden ayrı kalan tüm sağlık emekçilerimize; uzaktan da olsa öğrencilerinden vazgeçmeyen tüm öğretmenlerimize; tüm zorluklara rağmen ekonomi çarkını döndürmek için çaba sarf eden esnaflarımıza, hem kendi hem çevresinin sağlığı adına pandemi kurallarına harfiyen uyan, gerekirse evden çıkmayan yurttaşlarımıza ve bu yeni normalin mümkün olduğunca bildik, tanıdık ve özlediğimiz günlerimize dönmesi için çaba gösteren, çorbada tuzu bulunan herkese şükranlarımı sunuyorum.
2020 hiç kolay bir yıl olmadı ancak yeni bir yıl için umutlar beslemeyi de ihmal etmeyelim. Öncelikle salgın hastalık sürecinin bir an önce son bulması temennisi ile başta sağlık olmak üzere herkese mutlu ve huzurlu bir yıl diliyorum.
Saygılarımla
Ülgür GÖKHAN
Belediye Başkanı