Dağlarda tek tek ateşler yanıyordu.
Ve yıldızlar öyle ışıltılı, öyle ferahtılar ki
şayak kalpaklı adam
nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden
güzel, rahat günlere inanıyordu
ve gülen bıyıklarıyla duruyordu ki mavzerinin yanında,
birdenbire beş adım sağında onu gördü.
Paşalar onun arkasındaydılar.
O, saati sordu.
Paşalar : 'Üç,' dediler.
Sarışın bir kurda benziyordu.
Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı.
Yürüdü uçurumun başına kadar, eğildi, durdu.
Bıraksalar
ince, uzun bacakları üstünde yaylanarak
ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak
Kocatepe'den Afyon Ovası'na atlayacaktı.
Nazım Hikmet – Kuvayı Milliye Destanı 8. Bap
Nazım Usta'nın; 1939 yılında, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ün Nutuk'unu istetip, cezaevi koşullarında yaptığı okumalar yazın dünyamıza kıymeti emsalsiz Kuvayi Milliye Destanı'nı kazandırmıştır.
Vatan aşkıyla yanıp tutuşup vatan hasretiyle sürgünde özlemle geçen ömründe, her satırı içe işleyen şiirleri, düşünceleriyle dünya çapında büyük bir ünü bulunan Uluslararası Barış Ödülü sahibi şairimiz Nazım Hikmet'i, vefatının 60. yıldönümünde sevgi, saygı ve özlemle anıyorum.
Ülgür GÖKHAN
Çanakkale Belediye Başkanı