Her sene olduğu gibi bu sene de Ocak ayında, akıllarımıza yitirdiğimiz gazetecilerimiz, aydınlarımız ve değişmeyen gazetecilik sorunları geliyor. Bir yandan gazetelere, gazetecilerimize yönelik baskının şiddeti artıyor, diğer yandan gazeteciliğin beslendiği ana hedef, halkın doğru ve tarafsız haber alma özgürlüğü yok ediliyor. Sözün özü; özgür, bağımsız, güçlüden yana olmayan gazete ve gazetecilerle birlikte aslında tüm basın camiası kötü günlerden geçiyor.
Kıymetli Hemşerilerim,
Nitelikli bir basın demokrasinin ve özgürlüklerin ayrılmaz parçası, çağdaş ve aydın toplamların biricik anahtarıdır. Bu nedenle bir toplumda demokrasinin temellerinin sağlam olması için basının özgür olması şarttır. Aynı şekilde doğru ve nitelikli haber ile çağdaş bir toplumun filizlenebilmesi için de bu önemli meslekte çalışan her emekçi arkadaşımızın bir hâkim bir savcı kadar adil olması gerekir.
Elbette özgür, laik ve çağdaş bir toplum ümidiyle her şeye rağmen zorlu mücadelelerine devam eden çok kıymetli basın emekçilerimiz var bu ülkede. Aydınlık bir toplumun temelindeki mühim vazifelerini her türlü zorlama ve baskıya karşı yerine getirmeye çalışan nice gazetecilerimiz var. Maalesef günümüzde bu güzel insanların onurlu ve gururlu bilinçlerinin onlara sadece kişisel anlamda değer katabildiğini gözlemliyoruz. Ne yazık ki, toplumsal anlamda ise bu tercih hayatlarına bile mal olabiliyor. Örnekleri ülkemizde öyle çok ki; daha iki gün önce kıymetli basın emekçisi Metin GÖKTEPE kardeşimizi, doğru haber peşinde koşarken önce tutuklanan, sonrasında dövülerek öldürülen gencecik fidanımızı andık.
Basının özgürlüğünü sözde değil özde yaşamak, gazetecilerimizin düşüncelerinden dolayı tutuklanmadığı bir ülke ve dünya yaratmak, parmaklıklar arkasında olan gazetecilerimize adalet sağlamak zorundayız. Doğru bildiğini söylemekten, yazmaktan çekinmeyenlerin cezaevine gönderilmediği, mesleğin onurunu zedeleyenlerin ödüllendirilmediği, hayatta ve ayakta kalma mücadelesinde taraf olmanın gerekmediği bir dünya düzeni için durmadan, yılmadan hep beraber çoğalarak mücadele vermek hepimizin boynunun borcudur.
Tüm bu hislerimle, kıymetli gazetecimiz Metin Göktepe'yi saygı ve rahmetle bir kez daha anarken, Barışın ve Özgürlüklerin Kenti'nden 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nde tüm basın emekçilerine insanca yaşamak ve çalışmak için tüm haklarını aldıkları, mesleklerini keyifle ve güvenle yaptıkları güzel günler dilerim. Çanakkale basınına uzun yıllar emek vermiş, mesleğe nice yeni neferler kazandırmış rahmetli Turhan Narler, Yaşar Türe, Mehmet Cantürk, Süleyman Tokgöz, Cahit Yılmaz, Orhan Mutay ve Mustafa Sezek'i de sevgi, saygı ve rahmetle anıyorum.
Saygılarımla
Ülgür GÖKHAN
Belediye Başkanı