Sayfa yükleniyor

Belediye Başkanı Sayın Ülgür Gökhan'ın Yenilenen İstanbul Seçimlerine İlişkin Düşüncelerini Paylaştığı Metin...


Ülkemiz son dönemde hem siyasi hem de sosyal açıdan tansiyonu yüksek bir süreçten geçti. Hepinizin bildiği gibi 31 Mart 2019 tarihinde ülke genelinde vatandaşlarımızın iradelerini ortaya koyduğu bir yerel seçim sürecini yaşadık. Tüm vatandaşlar sandığa giderek beş yıl boyunca kendilerini temsil edecek, kaynaklarını kullanacak, göreve gelmesini istedikleri belediye başkanı adayları için oy kullandılar.

Bizler, Çanakkale’nin adına ve ruhuna yakışır bir şekilde çok güzel bir seçim süreci yaşadık. Yoğun fakat keyifli, barışçıl bir sürecin ardından, kentlilerimizin teveccühü ile bir beş yıl daha göreve geldim. Her dönem artan oy oranlarımıza baktığımızda, insanların sosyal demokrat belediyecilik anlayışını ne kadar benimsediklerini bir kez daha gördük, bu anlayışla bezenmiş kentlerde barış ve huzurun hâkim olduğunun en güzel örneklerinden biri olduk Çanakkale olarak. 

Artan oy oranlarının rehavetine kapılmadan, büyük onur duyduğum bu görevin mazbata ile kesinlik kazanmasının ardından, sorumluluğumuzun büyük olduğunun bilinci ile çalışmalarımıza ara vermeden devam ettik. Sosyal demokrat anlayışın bu ülkeye çok iyi geldiğini, Çanakkale’de de bunu yıllardır yaşadığımızı bildiğimizden 31 Mart öncesi ‘Mart’ın sonu bahar’ demiştik. Öyle de olmuştu. Ancak ne var ki bu durum ülkenin en büyük kentlerinden biri olan İstanbul’da böyle olamadı. İstanbul’un seçilmiş Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu göreve geldikten 18 gün gibi kısa bir süre sonra, Yüksek Seçim Kurulu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin yenilenmesine karar verdi. 

Hem Sayın İmamoğlu’nun hem de milyonlarca İstanbullunun hakkının yendiği, demokrasimizin ağır yara aldığı, ülkemizin mevcut ekonomik koşulları göz önünde bulundurulduğunda büyük bir emek ve mali kayba yol açan ikinci bir seçim sürecine gidildi. Mega Kentin onlarca ilgilenilmesi gereken konusu varken, tüm enerji, milyonlarca İstanbullunun zaten vermiş olduğu kararın yenilenmesine harcandı son üç aylık süreçte.

Ne var ki Sayın Ekrem İmamoğlu; tüm insanları kucaklayan duruşunu, birleştiren dilini, gülümseten gözlerini gözlerimizden hiç ayırmadan bu süreci de tüm İstanbul ile çok iyi yönetti. Bu kez Sevgili Berkay’ın ‘Her Şey Çok Güzel Olacak’ sözleri bütün ezberleri bozdu, gördük ki İstanbul kenetlenmiş yapılan haksızlığın karşısında. Bizler de her şeyin çok güzel olacağına, adalete ve demokrasiye olan inancımızla Çanakkale’den de büyük destek verdik. İstanbul’da Çanakkaleli hemşerilerimizle buluştuk, esnafları, çarşı pazarı ziyaret edip onlarla İstanbul’u konuştuk. Sıktığımız her elde, selam verdiğimiz her yüzde coşkuyu, heyecanı, inanmışlığı, artık yeter diyen binleri gördük.

Cumhuriyet Halk Partisi ve İyi Parti İl Yönetimlerinin, nasıl bir olup, birlik olup aynı hedefe el ele yürüdüklerini gördük. Aynı siyasi görüşü benimsemesek de, konu adalet ve haksızlık olunca nasıl birlikte hareket edebileceğimizi, kavgasız gürültüsüz de, akılla, mantıkla siyaset yapılabileceğini gördük. Bunu tüm İstanbul gördü, tüm İstanbullu anladı. Benim sorunlarıma kim eğilecekse, kim benim kaynaklarımı har vurup harman savurmadan yönetecekse, kim yoksunluğuma çare olacaksa, benim de bu şehirdeki varlığımı görecekse ben de onu göreceğim dedi. 

Aslında 31 Mart’ta vatandaşlık görevini kusursuz yerine getiren İstanbul seçmeni, yeni bir yoğun temponun ardından tatillerinden, planlarından feragat ederek 23 Haziran’da yeniden sandıklara gitti. Tercihleri, iradeleri, hakları, oyları ilk seçimde hiçe sayılan vatandaşlar, buna öyle bir yanıt verdi, adalet öyle tecelli etti ki, 31 Mart seçimlerinde yaklaşık 13 bin oy farkı bulunan Sayın İmamoğlu, bu kez 800 binden fazla bir oy oranıyla İstanbul Belediye Başkanı seçildi, aslında ikinci kez… 

Bu durum önümüze çok da güzel bir tablo koydu aslında. Haklının bir gün elbet galip geleceğini, umudun her zaman var olduğunu, adaletin, demokrasinin herkes için elzem olduğunu bir kez daha gördük bu seçimde. Adı İstanbul seçimiydi ancak tüm ülke güzel bir beraberlik örneğiyle, bir milli mücadele ile Millet İttifakının etrafında bu seçim için kenetlendi. Demokratik haklarına sonuna kadar sahip çıkan seçmen de bu duruma son noktayı koymuş oldu.

Tüm ülkeyi saran sloganda dendiği gibi, her şey çok güzel oldu. Bugünden sonra da her şeyin çok güzel olacağına, ülkemizin her ilinin, her noktasının adalet ve demokrasinin ışığından yoksun kalmayacağına yürekten inanıyorum.

Yürekten inandığım bir diğer husus da bu seçimin asıl kahramanının Genel Başkanım Sayın Kemal Kılıçdaroğlu olduğudur. Sayın Kılıçdaroğlu “Sakin Güç” tanımının tüm gereklerini yerine getirerek; olgunluğu, aklı ve vicdanı ile örnek bir siyaset adamı kimliğini bir kez daha ortaya koymuştur. 15 Haziran 2017’de “Hak, Hukuk, Adalet” diyerek Ankara’dan tek başına başlayıp, İstanbul’da milyonlarla tamamladığı Adalet Yürüyüşüdür aslında tüm bu süreci başlatan. Ardından Çanakkale’de kurulan Adalet Kurultayı; haksızlığa, hukuksuzluğa uğrayan, çeşitli nedenlerle yok sayılan, bedel ödetilen binlerce insanın er meydanına dönüşmüştür. Adalete susamışlık, yok sayılmışlık, unutulmuşluk şımarıklığın karşısında bir olmuş ve sonuçta İstanbul’da da her şey çok güzel olmuştur. 

Tüm bu duygularla, bize inancın ve umudun resmini bir kez daha çizen sayın Ekrem İmamoğlu’nu gönülden tebrik ediyor, bu sürece destek veren partilisinden sade vatandaşına herkesi kutluyor ama en çok da milyonlarca İstanbulluya, haklarına, seçimlerine, Başkanlarına sahip çıktıkları için bir kez daha teşekkür ediyorum.


Ülgür GÖKHAN

Çanakkale Belediye Başkanı