Kıymetli hemşerilerim;

Ülke olarak en hassas olduğumuz, en çok isyan ettiğimiz ve en fazla canımızı yakan konuların başında kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri geliyor. Aslına bakarsanız tüm dünyanın ortak sorunlarının başında olan şiddet, ülkemizde de çok canlar yakıyor, çok canlar alıyor…

Yıllar içinde sayısız kadınımızı, genç kızımızı, çocuğumuzu yitirdik; kurban verdik şiddete. Onlardan biri de Özgecan Aslan kızımızdı. Pırıl pırıl tüm çocuklarımız, gençlerimiz, genç kızlarımız gibi onun da geleceğine dair ışıklı hayalleri vardı elbet, ancak yarım kaldı. Henüz 19 yaşında, insanlıktan nasibini almamış vicdansız bir cani tarafından katledildi kızımız.

Özgecan biricik yaşamından beş yıl önce koparıldı. Özgecan'la bitti mi kadına şiddet? Hayır maalesef her geçen yıl daha da arttı. Özgecan'ın adının yanına yeni kurbanların isimleri eklendi sadece. Kimi babasının, kimi kardeşinin, kimi eski eş ya da sevgilinin yani bir yakının eliyle tanıştı ölümüyle.

Şiddetin karşısında söylenecek sözün, bu acılara dayanacak gücün kalmadığı günlerden geçiyoruz. Dünya dışında başka gezegenlerde yaşamın kurgulandığı, bir kadının uzayda kalma rekoru kırdığı, başka bir Türk kadının NASA'nın evrende yaşamın izlerini arayacak ekibe dahil olduğu ve sanatla, sporla, bilimle adını duyduğumuz nice kadının yanında, şiddetin karanlık gölgesinin kadınlarımızın üzerinden kalkmasını diliyoruz. Bunun da tek yolu eğitimden, çağdaşlıktan, adaletten ve demokrasiden geçiyor. İlk demokrasi eğitimi ailede başlar, adalet duygusunu ailemizden alırız, ilk eğitim, aydınlanma, sevgi, saygı aile içinde başlar. Şiddetin panzehiri sevgidir, saygıdır, hoşgörüdür.

Kadına, çocuğa, hayvana, doğaya tüm şiddet vakalarının son bulması, toplumsal psikolojimizin ve moralimizin düzelmesi en büyük temennimizdir. Tüm bu duygu ve düşüncelerle Özgecan kızımız ile şiddete kurban verdiğimiz tüm kadınlarımızı rahmetle anıyor, herkesi kadına yönelik şiddetle mücadeleye davet ediyorum.

Saygılarımla

Ülgür Gökhan 

Belediye Başkanı