Kurtuluş Savaşının Anadolu'da bıraktığı izler çok derin, çok anlamlıdır şüphesiz. İçinde bir ulusun yeniden doğuşu için topyekûn verdiği mücadele, ilmek ilmek yazdığı destan saklıdır. Kadın, erkek, çocuk demeden binlerce acı, binlerce umuda şahit olmuş bu topraklar; yaşanamamış ve hiç yaşanmayacak sayısız hayal, sayısız hasret barındırmaktadır içinde. Öyle bir zamandır ki o zaman, bir yanda yorgun ama küllerinden doğmaya çalışan inancını hiç yitirmemiş bir toplum diğer yanda Mondros'a yaslanarak Anadolu'yu adım adım işgal altına almaya çalışanlar vardır.

Sene 1919'da tüm baskılara, işgallere karşı tek yürek olma fikri hızla güçlenirken milli irade, filizlerini göğe yükseltmeye, yüzünü güneşe dönmeye başlamıştır. Takip eden 1920 ve 1921, ufuktaki şanlı zafer için kritik öneme sahip seneler olmuşlar; bir yandan Batı cephesinde mücadele verilmiş, diğer yandan taarruz için sessizce hazırlıklar yapılmıştır. Batı Cephesinde kazandığımız zaferlerin gücüyle 1922 senesinin 26 Ağustos günü, Başkomutan Mustafa Kemal ATATÜRK işgalci güçleri topraklarımızdan temizlemek için Büyük Taarruzu başlatmıştır. Bir şafak vakti, topçu ateşleri ile başlayan Büyük Taarruz ile Dumlupınar'da destan yazılmış ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi eşi benzeri görülmemiş bir zaferle sonuçlanmıştır.

Tüm dünyanın tanıklık ettiği en büyük destanlardan biri olarak tarihe geçen Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi adını tarihe altın harflerle kazımıştır. Ulu Önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK ve yol arkadaşlarına borcumuz laik – demokratik Türkiye Cumhuriyeti'ne sahip çıkmak, bu şanlı mücadelenin onurunu ilelebet yaşatmaktır.

Tüm bu hislerimle Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi'nin yıldönümünü kutluyor, başta Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, kahraman şehitlerimizi ve gazilerimizi saygı ve minnetle anıyorum.

Saygılarımla...

Ülgür GÖKHAN

Belediye Başkanı