Kadın olmanın, günden güne zorlaştığı ülkemizde uzun zamandır kadının beynine, bedenine, düşüncesine, varlığına kast eden kara bulutlar dolaşıyor. Her ne zaman kadına yönelik şiddetten, tacizden bahsetsek, yüreklerimiz yansa, toplumumuzda ilk konuşulan kadının kendisi oluyor. Kadının etek boyu, saçı, makyajı, yaşam tarzı yaşanan vahşetin ve failinin önüne geçiyor. Tahrik indiriminden, iyi halden bahsediliyor, fakat yitip giden kadınlarımızın hayatlarından bahsedilmiyor. Zaman geçtikçe, kadınlarımızı isimleriyle değil, sayılarla anmaya başlıyoruz. Şunu belirtmeliyim ki; kadına, çocuğa, tüm canlılara yönelik yapılan bütün kötü niyetli eylemleri gerçekleştirmek büyük bir insanlık suçudur ve bu vahşete seyirci kalmak da o suça ortak olmaktan başka bir şey değildir.
Kadınlar uzun zamandır özgür, adil ve eşit bir yaşam için mücadele ediyorlar. Bizler ne zaman yaşanan vahşeti, adalet ve hukuk nezdinde tartışmaya başlar, bunun toplumsal bir sorun olma yolunda hızla ilerlediğini kabul eder ve her zeminde gerekli önlemleri almak için hep birlikte harekete geçersek, Türkiye’de kadınların uzun zamandır talep ettikleri insani yaşamın kapıları bir nebze olsun aralanmış olacak, bu zorlu mücadelenin yolunda bir ışık belirecektir.
İnsanlıktan ve vicdandan uzak, akıllara durgunluk verecek acımasızlık ve aymazlıkla işlenen tüm kadın cinayetlerinde bir simge olan, gencecik yaşında vahşice katledilen kızımız Özgecan ASLAN’ı ölümünün 3. yıl dönümünde rahmetle anıyor, kadın cinayetlerini durdurmak adına verdiğimiz mücadeleye durmadan devam edeceğimizi bildirmek istiyorum.
Saygılarımla
Ülgür GÖKHAN
Belediye Başkanı